Adettendir genelde kelimenin terim ve ıstılahi manası yapılarak başlanır. Biz de bu geleneği bozmayalım o halde..
Duygu, düşünce, ahlâk ve davranışlardaki denge anlamında bir terim.
Adl kökünden masdar olup klasik sözlüklerde “iki aşırı tutum ve davranış arasındaki orta hal” şeklinde tanımlanan i‘tidâl bu genel tanım çerçevesinde “orta halde bulunma, ölçülü ve ılımlı olma, soğukkanlılık, denge, düzgünlük, doğruluk” şeklinde açıklanmıştır.
Felsefe kültürünün İslâm dünyasında gelişmesiyle birlikte itidal kelimesi “mizaç, karakter ve ahlâkta aşırılıklardan uzaklık, ılımlılık, denge” mânasında ahlâk ve psikoloji terimi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Peki neden böyle bir site kurma fikri Aişe ?
Hepimizin hayatında zaman zaman inişler ve çıkışlar oluyor. Bazen çok fevri yaşanıyor bazen çok sivri.. Böyle durumlarda önemli olan o gecenin karanlığından sabahın nuruna nasıl çıktığımız. Kimimiz hiçbişey yapmadan zor günlerin geçmesini bekler kimimiz sabırla beraber dua ederek, kiminiz ise işi bir tık ileri götürüp sabırla beraber duasını da alıp bir şekilde çaba ve gayret de göstererek. İşte bende yine böyle bir zamanımda hem kendime bir meşgale olması hemde ilerde geriye dönüp baktığımda zor anlarımda bile bişeyler için çabalamışım demek için bu blogu oluşturdum. Hep böyle duygu yoğunluğu yaşadığım anlarda yazmam ya illa ki değişik içerikler de üretiriz elbet. Yeter ki gayretim ve bişeylerin düzeleceğine dair inancım olsun.
Gelelim neden blogumda bu isimde karar kıldığıma.. Son zamanlarda kendimi kaybolmuş bir yolcu gibi hissetmekteyim. Bileti varış noktasını bilmediği yere cam kenarı kesilmiş, son durağa gelince zorunlu olarak inmek zorunda bırakılmış bir yolcu misali..Bu karmaşık hissiyatımın ne kaynaklı olduğunu anlamak için çabaladım. Hatta ciddi ciddi kendimle kaldığım her saniye bunu düşünür olmuştum. Genelde insan kendi kendine kaldığında mantıklı düşünemeyebilir. Zaten kimse sizden bilimsel düşünce yollarını takip etmenizi de istemez böyle bir durumda iken öyle değil mi? İlk olarak çevremdeki insanların hareketlerini, söylemlerini ve sergiledikleri tutum ve davranışları düşündüm. "Acaba onların ahvallerinden mi etkilenmiştim ve bu yüzden bilmeden hissiyatım mı zedelenmişti, bana etkileri gerçekten bu kadar fazla olabilir miydi?" diye sordum kendime. Kimisinde kısmen evet kimisinde hayır cevapları aldım ama bu cevap da benim karmaşık duygularımın kesin sebebi değildi daha özel kalırdı eğer yalnız bunu bahane edinse idim. Kendime yakıştıramadım bu kadar sıradan bir bahaneyi sanırım (: Sonra biraz daha düşündüm okul çevremi, aile ortamımı,sosyal medyada etkileşim kurduğum arkadaşlarımı, toplu taşımadaki, sokakta yanından geçtiğim tanımadığım insanları.. En son aşamada da kendimi sorguladım. Asıl sorumun cevabının herşeye aşırı tutumcu davranış sergilememiz olduğu sonuca vardım.Bu da beraberinde bizi tahammülsüz yapıyor ve bizim tepki gösterme yetimiz olumsuz değişim gösteriyor. En azından benim sebebim buydu. Hislerimizi gösterirken, (bazen gösteremezken) ikili konuşmalarda ki uslubumuzla, hatta konuşmadan beden dilimizle dahi.. O kadar çok şeyde aşırı uç noktalarda tepkilerde bulunuyoruz ki bu bizim ayarlarımızı 90° den başlayıp zamanla 180° değiştiriyor. Ama öyle bozduğu hızda 360° ye geri getirmiyor. Sizin fabrika ayarlarına döndürmenizi bekliyor. İşte bu da sizin daima güzeli gören tarafınızı güçlendirip sizi iyi hissettirmeyecek durumlardan uzak kalmanızla çözülecek bir durum. Olduğunca kendinizi boş bırakmayın böyle zamanlarınızda eliniz ve zihniniz daima bir işle meşgul olsun. Bunu yapmak size bişey kaybettirmez aksine en az hasarla bu dönemi atlatmanızı hatta ve hatta belki de güzel işlerin başlangıcını beraberinde getirebilir.
Dönem dönem kendi kabuğuza çekilin ve dünyevi seslerin müzik listesinden oluşan müzik listenizi bir gözden geçirin. Çıkarmalar yapmaktan korkmayın sürekli dinlediğiniz ve en sevdiğiniz şarkıları silmekten korkmayın. Çünkü listenizden çıkarmakla komple kaybetmiş sayılmazsınız. Yıllar da geçse başka bir yerde de duysanız aynı şeyleri hissedersiniz.. Zahire herkes bakar ama hissiyat herkes de aynı değildir. Manaya odaklanın.. Ve bir konuda aşırıya kaçtığınızı ısrarcı olduğunuzu hissettiğiniz anda bir durun ve kendinizi uyarın.
Tüneldeki son çıkış olabilir !!
Bu da değişik bir giriş yazısı olsun bakalım..
Bacaksız anısına birer Fatiha okuyalım kendisini yakın zamanda sonsuza dek kaybettim..
(ciddi ciddi kaybettim) 🐣🥺
- 19.11.22 / 22:46
